Bilge
Sepet

Bilge

Yeni
Bilge
0,00 TL
Vergiler Hariç: 0,00 TL
Etiketler: Bilge

Türkiye sol hareketinin aktivistlerinden, gazeteci-dış politika yazarı, Türkiye Barış Derneği yöneticilerinden, çevreci, yazar ve çevirmen, yayıncı Ayşe Bilge Dicleli Türkiye kadın hareketinin 1990’lı yıllardaki önde gelen isimleri arasındaydı.

Bu kitap onun yaşamını, çalışma ve katkılarını yeni kuşaklara yansıtabilmek amacıyla hazırlandı. Ailesinden, çocukluğundan, okul yıllarına ve sonrasının değişik dönemlerine, son günlerine kadar Bilge’yle birlikte olmuş arkadaşlarından onu anlatmalarını rica ettik. Yazacak olanlardan Bilge’yi farklı kılan özellikleriyle anlatmalarını rica ettik. Katkıları bir araya getirdik, ara bağlantıları kurduk, fotoğraflarla tamamladık.

Bilge’nin hayatında kendisini en iyi ifade ettiğini, gerçekleştirdiğini düşündüğü ve geleceğe umutla baktığı dönem kadın hareketindeki çalışmalarıyla belirlenen 1990’lı yıllar ve sonrasıydı. Onun için kitapta kadın hareketindeki mücadele arkadaşlarının katkıları görece daha çok yer tutuyor.

“Bilgelik üzerine o kadar kitap çıktı. Türkçe, İngilizce… her dilden. Zamanım ve dil bilgim yettiğince merakla pek çoğunu okudum.

Ama Bilge aramızdan sürpriz bir şekilde erkenden ayrılınca anladım ki, BİLGE OLMAK’ın ne demek olduğunu ben elli yıl boyunca Bilge’de görmüşüm. “BİLGE OLMAK” kavramıyla elli yıl önce tanışmışım meğer.

Onu çok sık görmesem de; ilk dört yıllık üniversite dönemi, ardından politik mücadele, mahkemeler, toplantılar, yürüyüşler… Birlikte yapılan geziler, yemekler, içmekler, acı-tatlı anıları paylaşmalar… derken biz hep BİLGE OLMAK ne demek görmüşüz, öğrenmişiz, yaşamışız meğer.”

“Bazı isimler insanlara anlamlarıyla verilir.

Bazen çok ağır olabilir isimler, taşımak mümkün olmaz.

Bazen de ismini alır, hayal bile edilemeyecek yerlere taşır insan…

Sözlüklere göre Bilge, “iyi ahlaklı, olgun, örnek kimse, hâkim, alim, bilgin” demek…

Bizim Bilgemiz, sözlüklerdeki tanımların ötesinde anlamlara sahipti…

Lider…

Örnek…

Cesur…

Uzlaşmacı…

Nazik…

Mücadeleci…

Çevreci…

İyi kalpli…”